BALYOZ SURİYE'YE DE İNDİRİLİYOR

Suriye ile savaşın eşiğinde olduğumuzu söylüyor yabancı basın. Endişeden çok memnuniyet var yayınlarında. Yandaş medya üstüne düşen görevi yapıyor. Namlular Türkiye’ye çevrilmiş, bizi tehdit eden Suriye, sınırımıza tank, uçaksavar getirmiş. Bizim askerimiz de hazırlıklara başlamış. Suriye ordusu Suriye köylerinde evlere çekilen Türk bayraklarını indirmiş, Esad sınırımızı zorluyormuş. ABD dışişleri bakanı Suriye ile çatışma riskimiz olduğunu söylemiş. Bunu önlemek üzere her hangi bir adım atmadıklarına göre bu söz bir temennidir.

Yeni Osmanlı saçmalığı ile kamuoyunu hazırlamaya çalışıyorlar. Telekom’una sahip çıkamayan bir ülke olarak bölgesel güç olduğumuzu bize yutturacaklarını sanıyorlar. Fatih Altaylı gibi köşe yazarları ‘Suriye’yi eyaletimiz yapalım gitsin’ gibi sağduyu ve ileri görüşlülüğün zirvesinde fikirleriyle bizleri aydınlatıyorlar. Müslüman bir ülkeye saldırılmasına karşı kamuoyunda oluşabilecek tepkileri azaltmak için Suriye’de iktidarın Alevi azınlığın elinde olduğu, katliamlar yaptığı propagandası yapılıyor.

Görünüşe göre Suriye’yi Batı’nın açık pazarı haline getirme işi, BOP eş başkanı olan bizim başbakana verilmiş. Böylece kriz halindeki batı ekonomisi hem savaş sanayisi ile hem de eldi edilen yeni pazar ile desteklenmiş olacak.

Balyoz davası kapsamında tutuklanarak Hasdal’a konulan muvazzaf general ve amirallerin sayısı 30’u aştı. Böylece Hasdal’daki general ve amiral sayısı Genelkurmay Karargâhı’ndakileri geçti ve bir orduyu yönetebilecek düzeye ulaştı. Birinci Körfez savaşına Irak’a saldırıyı ordumuzun komuta kademesi engellemişti. Donanma ve hava kuvvetleri komuta kademesinde devam eden tutuklamalar düşmanın geçmişten ders aldığını gösteriyor. Suriye’ye saldırıyı engelleyeceği düşünülen komutanlar tutuklanıyor.