Türkiye Partisi Genel Başkanı Abdüllatif Şener Ulusal Kanal'da konuk olduğu programda Başbakanlığa bağlı dinleme birimi, Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı'nın kuruluşuyla ilgili konuştu:
'Biliyorsunuz kanunlar ya hükümet tarafından hazırlanan, bakanlar kurulunun imzasını taşıyan bir 'kanun tasarısı'nın ya da milletvekilleri tarafından hazırlanan 'kanun teklifi'nin meclise sunulup, kabul edilmesiyle oluşur. Devlet geleneğimizde önemli kanunların 'kanun tasarısı' yolu ile yapılması vardır. Bu iktidar onu değiştirmiştir, bakanlara fazla iş düşmesin diye Başbakanın arzusuna uygun hazırlanan kanun teklifleri bir veya birkaç milletvekilinin imzası ile meclise sunulmaktadır.'
Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı'nın kuruluşuna dair kanunun bir 'kanun teklifi' olarak meclise sunulduğunu, bakanlar kurulu tarafından hazırlanmış bir 'kanun tasarısı' ile yapılmadığını özellikle vurgulayan Şener sözlerine şöyle devam etti:
'Polis vazife ve selahiyet kanununda değişiklik' adıyla hazırlanan bu kanun teklifi eski bir Emniyet müdürünün imzasıyla meclise gelmiştir. Teklife baktığımızda Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı sanki Başbakan'ın özel kalemi gibi. Başkanını doğrudan Başbakan atıyor, kurumu sadece Başbakan, istedikleri vasıtasıyla denetleyebiliyor. Devletin bu kadar çok, 100-150 yıllık deneyime sahip denetim birimleri varken, hiçbirine denetleme yetkisi verilmiyor; Başbakan'ın istediği kişiye denetletiyor. Herkesi hatta dinleme yapan kurumları bile dinleyebilecek bir kurumun böyle kurulması hiç de mantıklı değil. Herkesi dinleyecek bir yapılanma hiç örneği görülmemiş bir şekilde kuruluyor. Olmaz böyle birşey. Eğer bir ülkede böyle bir kurum varsa o ülkede yaşayan herkes 'Beni denetleyen Başbakan'dır' deme yetkisine sahiptir.
Yeni bir birim olduğu için kurulurken kamudan doğrudan atamalar yapılmıştır. Bir tanıdık bana rica etmişti; yeni kuruluyor beni oraya aldırabilir misin diye, ben o kadar uğraşmama rağmen o arkadaşı oraya aldıramamıştım.'
Sunucu Sabahattin Önkibar 'Bakan olarak, AKP'deki ilk dört isimden biri olarak aldıramadınız mı?' diye soruyor. Şener:
'Yüzlerce kişinin alınmasına rağmen o bir kişiyi bile oraya sokamadım, nasıl bir kadrolaşma olduğunu düşünebiliyor musunuz?
Ben bunları söylediğim için Başbakan hakkımda 20.000 TL'lik tazminat davası açtı. Bu bütün televizyon kanallarında, en azından alt yazı olarak sabahtan akşama kadar bunu haber olarak geçti. İlk duruşmada Başbakan davayı kaybetti, bütün basına mahkeme kararını gönderdiğim halde, telefonlarla, e-postalarla uyardığım halde Başbakan'ın mahkemeye kaybettiğini hiçbiri yayınlamadı.'