15 Kasım 2011 Salı

ERDOĞAN VE NETANYAHU AYNI SİPERDE


Suriye ile ipler iyice gerildi. Londra’da yayımlanan Al-Quds Al Arabi gazetesinin haberi ‘şok iddia’ başlığıyla haber sitelerinde yer aldı. İddiaya göre İsrail İran’a saldıracak, aynı anda Türkiye de Suriye’yi vuracak. Çok değil 1 sene önce bu iddaya güler geçerdik. Ama görünen o ki ‘one minute’ mazi oldu, artık silah arkadaşlığı başlıyor. Amerikan Yahudi Kongresinden 'Üstün cesaret' ödüllü Erdoğan'a İsrail 'Gazi' ünvanı verecek gibi.

Arap baharı ile İsrail’in düşmanları bizim de düşmanımız oldu


Emir biraz geç gelmiş olacak ki operasyona askerlerimizi yollamadan önce ‘NATO’nun Libya’da ne işi var’ dedik. Libya’daki isyancılara para, Suriye’dekilere silah verdik, toplantılarına ev sahipliği yaptık. Suriye’ye saldırma ihtimalimiz o kadar olası görüldü ki İran da bizi vurmakla tehdit etti.

İran ve Suriye ile Ahmet Necdet Sezer’in cumhurbaşkanlığı döneminde yakınlaşmaya başladık. Irak’ın kuzeyinde kukla Kürt devleti kurulması ihtimali ister istemez bizi birbirimize yakınlaştırdı. 2004 yılında Çankaya’da Bush’a karşı bu komşularımızı savunan bir cumhurbaşkanımız vardı. Şimdiki cumhurbaşkanımız ise Bush’u mumla aratır oldu. Halkı Suriye’ye karşı provake eden açıklamalar havalarda uçuşuyor.

Mossad’a yakınlığı ile bilinen haber sitesi Debka’nın iddasına göre İran Nisan 2012’de nükleer silaha sahip olacak. Bu nedenle askeri müdahale seçeneği için son 2-3 ay kalmış.

Yine aynı siteye göre Obama ve Netanyahu İran’ı vurma konusunda anlaşmış. Şam ve Tahran rejimleri devrilmeliymiş. İsrail liderliğinde batı destekli hızlı bir saldırı olacakmış.

Bir zamanlar siyonist İsrail rejimine karşı eylemler, protestolar düzenleyen milli görüşçüler şimdi siyonist İsrail’le beraber müslüman kardeşleri, İran ve Suriye’yi vurma hesapları yapıyorlar.

Menderes döneminde, Cezayir Kurtuluş savaşının sürdüğü 1958 yılında BM’de Cezayir’in bağımsızlığı için yapılan oylamada çekimser kalarak Fransa’nın yanında yer almıştık. Özal, Amerikan saldırısını desteklemekle yetinememiş, Irak’a saldırmak istemişti, TSK durdurdu. Afganistan ve Irak işgallarine destek vermekte Erdoğan'a nasip oldu.

Batı ne zaman bir müslüman ülkeye karşı eyleme geçse, Türkiye'nin dindar denen liderleri hemen desteğe koşuyor, geleneklerini bozmayarak her zaman batının yanında, mazlumların karşısında yer alıyorlar.

Dindar görünen iktidarlardan Türkiye kadar diğer müslüman ülkeler de çekiyor.

0 yorum:

Yorum Gönder

Paylaş