This is default featured slide 1 title

Go to Blogger edit html and find these sentences.Now replace these sentences with your own descriptions.

This is default featured slide 2 title

Go to Blogger edit html and find these sentences.Now replace these sentences with your own descriptions.

This is default featured slide 3 title

Go to Blogger edit html and find these sentences.Now replace these sentences with your own descriptions.

This is default featured slide 4 title

Go to Blogger edit html and find these sentences.Now replace these sentences with your own descriptions.

This is default featured slide 5 title

Go to Blogger edit html and find these sentences.Now replace these sentences with your own descriptions.

30 Kasım 2011 Çarşamba

RTE ÜNİVERSİTESİ


Rize Üniversitesi'nin adının Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi olması üzerine bir açıklama yapan TKP'li Öğrenciler, AKP'nin üniversitelere dönük kininin devam ettiğini, ancak "zafer bayrağı"nın kalıcı olamayacağını vurguladılar.
TKP'li Öğrenciler tarafından yapılan açıklama şöyle:
"Dün akşam saatlerinde ajanslara düşen şu haberi okudunuz mu?
'Rize Üniversitesi Senatosu'nun bugün yaptığı ve tek konunun isim değişikliği olduğu toplantıda, üniversitenin adının Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi olarak değiştirilmesi görüşüldü. Yapılan toplantı sonucunda Rize Üniversitesinin adının Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi olarak değiştirilmesi, 23 üyenin tamamının oy birliğiyle kabul edildi.'

28 Kasım 2011 Pazartesi

TGB OKUMA KİTAPLIĞI KURUYOR





Gençliği okumaya araştırmaya sevk ediyor.


TGB'nin yaptığı birçok Devrimci Atatürkçü faaliyetin yanında öğrenmeye, bilgi birikimimizi arttırmaya da önem veriyor.


Gençlik içinde okuma kampanyası başlatıyoruz.


Tabii kampanya kitapsız olmaz.


Kitaplarınıza ihtiyacımız var.


Bir çok üniversiteden yüzlerce arkadaşımız
TGB Kitaplığı'ndan faydalanmak için kitaplarınızı bekliyor.


Gençlikle buluşmasını istediğiniz kitaplarınızı en kısa zamanda bekliyoruz.


İlginiz için teşekkür ediyoruz.

İletişim:
0532 494 75 68

Adres: Attila İlhan Kültür Merkezi
(Meşrutiyet Cd. No: 3/3 Galatasaray - Beyoğlu)

AKP VE TORPİL



AKP'li Özak bir tanıdığının Dışişleri'ne alınması için bakana mektup yazdı Davutoğlu işe aldı.
Türkiye'de herşey değişir ama torpille işe alınma değişmez. İşte son örnek...


AKP Trabzon Milletvekili Faruk Özak bir tanıdığının işe alınması için Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu'na mektup yazdı.

26 Kasım 2011 Cumartesi

DERSİM'E NE DERSİN


Dersim'i bombalayan...
Devlet değil, CHP.
PKK'yla masaya oturan...
AKP değil, devlet.
İyi di mi?

BAŞBAKAN TUNCELİ'YE GELİP KÖPRÜ AÇILIŞI YAPACAKTI
Sene 1937... Mustafa Kemal, başbakan Celal Bayar'la birlikte Tunceli'ye gelip, Murat Nehri üzerindeki Singeç Köprüsü'nün açılışını yapacaktı. Köprünün ucunda karakol vardı. Basıldı. 33 asker şehit edildi. Peşinden... Telefon hatları kesildi, pusular kuruldu, Mazgirt Köprüsü havaya uçuruldu, jandarma taburu vuruldu, 56 asker daha şehit oldu.

DEVLET ADAMI OLAMAMAK!



İçimizden biri, yıllarca bir büyük kentin belediye başkanı olabiliyor.

Parti kurup genel başkanı, daha sonra

milletvekili seçiliyor.

Başbakan da olabiliyor.

Önümüzdeki örnek gösteriyor ki; devlet adamı olamıyor!

RTE; rakibi parti üzerinden Cumhuriyeti ve kurucusunu, bir devrin önde gelen sorumlularını karalamak için olaylara at gözlüğü ile bakıyor.

25 Kasım 2011 Cuma

KAMUOYU VE MİLLİ VİCDAN

Kamuoyu, belirli güncel bir konu etrafında, belirli bir süre, bir grup insanın konu ile ilgili bir fikir oluşturmasıdır. Kamuoyu büyük olacağı gibi küçük de olabilir. Genellikle toplumun algıladığı “kamuoyu” büyüklüğü veya küçüklüğünden çok etkinliğinden dolayı bir insan grubunun oluşturduğu kamuoyunu algılamasıdır. Örneğin, Fenerbahçe Kulübü başkanı Aziz Yıldırım’ın tutuklanmasından sonra hem büyük hem etkin bir kamuoyu oluşmuştur. Her kamuoyunun bir de karşı kamuoyu vardır. Ancak genellikle reaksiyon durumundaki kamuoyu suskun, etkisiz olduğu için kamuoyu tanımındaki şartları yerine getirmediği için bir kamuoyu oluşturmaz.

Öte yandan milli vicdan kamuoyundan farklıdır. Milli vicdan kamuoyu gibi güncel bir konu etrafında oluşan bir grup değil, milletin büyük bir bölümünün çoğu kez tarihin derinliklerinde kalmış belirli bir konu ile ilgili tarih imbiğinden süzerek bugüne getirdiği duygu, düşünce, inançtan oluşan bütündür. Milli vicdan, kamuoyundan farklı olarak kendisini günlük heyecanlara kaptırmadan, daha soğukkanlı verilen bir hükümdür. Örneğin, kamuoyu kimin başarılı politikacı olduğuna karar verir, millî vicdan ise kimin tarihe geçecek bir kahraman devlet adamı olduğuna.

23 Kasım 2011 Çarşamba

'' BERDELLİ ASKERLİK''



Yılmaz Özdil bugünkü köşesini bedelli onun deyişiyle ''Berdelli' askerliğe ayırdı. Özdil yazısında şöyle diyor:

''
Bedelli bekliyorduk.

Berdelli çıktı iyi mi.

22 Kasım 2011 Salı

KAMER GENÇ'TEN SEDA SAYAN'A SERT TEPKİ


Tv8’de Erkan Tan’ın bugünkü konuğu CHP Tunceli Milletvekili Kamer Genç idi. Genç, eski sevgilisi olduğu iddia edilen kadının dün Seda Sayan’ın programına katılmasını ve ağlamasını eleştirirken Sayan’a da tepki gösterdi.

19 Kasım 2011 Cumartesi

BU DA BİZDE KAPAK OLDU

Time dergisine kapak olan RTE'ye Can DÜNDAR bakış açısı


Hangi Türkiye’ye inanmalıyız:
Başbakan’ı Time’a kapak olan, dünyaya emsal diye sunulan Türkiye’ye mi?
Karpuzalan Köyü’nde minicik yavruları ısınacağım diye kavrulan Türkiye’ye mi?
Doğru cevap:
Nereden baktığınıza bağlı...
Washinton’ın Beyaz Saray’ından mı?
Karpuzalan’ın deprem çadırından mı?
Mağrurun yanından mı?
Mağdurun safından mı?

18 Kasım 2011 Cuma

TGB DOLMABAHÇE YÜRÜYÜŞÜ

İLKLERİ YAŞAMAYA DEVAM EDİYORUZ!

TBMM Başkanlığı, Osmanlı Padişahı I. Abdülmecid'in ölümünün
150. yıl dönümü nedeniyle Dolmabahçe Sarayı'nda Ahmet Özhan Konseri ve üç gün sürecek bir anma etkinliği düzenliyor,

Atatürk gençliği haykırıyor:
Yeni Ortaçağ’a İtaat Etmeyeceğiz! Bilime, özgürlüğe zincilerler vurulmaya çalışılırken, Ortaçağ'a sınırsız özgürlük tanınıyor.

Saltanat düşkünlerini ve Yeni Ortaçağ hayalleri kuranları protesto etmek için 19 Kasım Cumartesi günü, saat 12.00’da Dolmabahçe Sarayı önünde buluşuyoruz.


19 Kasım Cumartesi Saat: 12.00


Dolmabahçe Sarayı Önü


TÜRKİYE GENÇLİK BİRLİĞİ

--
Ey Vatan Gözyaşların Dinsin Yetiştik Çünkü Biz!
www.tgb.gen.tr

16 Kasım 2011 Çarşamba

MECLİSTE VAHDETTİN'İ ANMA


"Padişahlığa özenen bir Meclis Başkanı. İşte 10 Kasım davetiyeleri. Bu 10 Kasım'da Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa kemal Atatürk'ün anma günüyle ilgili Meclis Başkanı'nın davetiyesi, bir kağıt. Bu da I. Abdülmecit dönemi ile ilgili Meclis Başkanlığı'nın bastığı davetiyeler, yazıklar olsun, yazıklar olsun size. Şu davetiyeye bakın."

Muharrem İnce'nin bu sözleriyle öğrendik, 10 Kasım davetiyelerinin fotokopi dosya kağıtları şeklinde hazırlanmışken, 'I. Abdülmecit'in 150. ölüm yıldönümü' nedeniyle düzenlenecek anma etkinliğinin davetiyelerinin altın yaldızlı olduğunu.

15 Kasım 2011 Salı

3 YIL 4 AY 14 GÜN SONRA İLK SAVUNMA


İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesince Silivri Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesi'nde oluşturulan salonda görülen duruşmada ilk kez savunması alınan tutuksuz sanık emekli Orgeneral Hurşit Tolon, ''Büyük sıkıntı ve eziyetle geçen, üzüntü ve acı yüklü, hiçbir şekilde hak etmediğim bir dizi hukuka aykırılıklar zincirinden sonra, nihayet söz hakkına sahip olup, kendimi 1232 gün (3 yıl 4 ay 14 gün) sonra huzurunuzda ifade edebilme olanağına kavuşmuş olmaktan duyduğum buruk mutluluğu belirtmek isterim'' diye konuştu.

"Gasp edilen bireysel haklarımı geri almaya geldim"

ERDOĞAN VE NETANYAHU AYNI SİPERDE


Suriye ile ipler iyice gerildi. Londra’da yayımlanan Al-Quds Al Arabi gazetesinin haberi ‘şok iddia’ başlığıyla haber sitelerinde yer aldı. İddiaya göre İsrail İran’a saldıracak, aynı anda Türkiye de Suriye’yi vuracak. Çok değil 1 sene önce bu iddaya güler geçerdik. Ama görünen o ki ‘one minute’ mazi oldu, artık silah arkadaşlığı başlıyor. Amerikan Yahudi Kongresinden 'Üstün cesaret' ödüllü Erdoğan'a İsrail 'Gazi' ünvanı verecek gibi.

Arap baharı ile İsrail’in düşmanları bizim de düşmanımız oldu

13 Kasım 2011 Pazar

KOZİNOĞLU HUKUK CİNAYETİ KURBANI


Bir panele katılmak üzere Mersin'e gelen CHP Denizli Milletvekili İlhan Cihaner, partisinin İl başkanlığı binasında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

AKP'nin kendisine muhalif olan herkesi bastırmaya çalıştığını, bu amaç doğrultusunda uzun tutukluluk sürelerinin yargısız infaza dönüştürüldüğünü öne süren Cihaner, Odatv operasyonu kapsamında gözaltına alınıp tutuklanan ve kalp krizi sonucu hayatını kaybeden Kaşif Kozinoğlu'nun ölümüyle ilgili olarak, "AKP, tüm sorun yargıdaymış gibi topu yargıya atıyor. Her hak ihlalinin sorumluluğu siyasi iktidardadır. Uzun tutukluluk süresi ve cezaevinde ölüm olayı ilk değil. Daha önce de Ergenekon'un kasası olduğu ileri sürülen bir işadamı cezaevinde hayatını kaybetmişti. Cezaevlerinde halen 7-8 ağır hasta var. İçlerinde kendisi gidip teslim olanlar var. Yani bunların tutuklanması, bu kadar süre tutuklu kalması hukuki değil. Son ölüm olayını kalp krizi olarak değil, hukuk cinayeti olarak görüyoruz. Kozinoğlu hukuk cinayetine kurban gitti" değerlendirmesinde bulundu.

SİLİVRİ ZİNDANINDA BİR ÖLÜM DAHA!


Teröristlerin dağdan inip deniz otobüsü kaçırdığı, hergün şehit haberleri alındığı bu günlerde hayatını terörle mücadeleye adamış saygıdeğer komutanlar ve aydınlar Silivri Zindanlarında ölüme terk ediliyorlar. Son kurban Kaşif Kozinoğlu oldu.

Silivri Cezaevi İnfaz Kurumu 1 No'lu F Tipi'nde tutuklu bulunan MİT mensubu Kaşif Kozinoğlu'nun akşam saatlerinde fenalaştığı öğrenildi. Bunun üzerine cezaevi doktorlarına ve savcılığa haber verildi.

Kalp krizi geçirdiği öğrenilen Kozinoğlu, tüm müdahalelere rağmen kurtarılamayarak hayatını kaybetti.

12 Kasım 2011 Cumartesi

PKK'NIN KAÇIRDIĞI DENİZ OTOBÜSÜNE ''ŞAFAK'' OPERASYONU


Kocaeli'de, İzmit-Gölcük seferini yaparken kaçırılan ''Kartepe'' adlı deniz otobüsü saat 18.30 sıralarında kimliği belirsiz bir kişi tarafından kaçırıldı. Terörist, ''Şafak'' vakti gerçekleştirilen operasyonla ölü olarak ele geçirildi.

Kocaeli Büyükşehir Belediyesi'ne ait ''Kartepe'' adlı deniz otobüsü saat 17.40'ta Gölcük'e gitmek üzere İzmit'ten 5'i kadın 18 yolcu, 4 mürettabat ve 2 stajyer ile hareket etti. Hareketinden kısa süre sonra kaptan köşküne giren kimliği belirsiz bir kişi, üzerinde bomba olduğunu ileri sürerek gemiyi kontrolü altına aldı.

11 Kasım 2011 Cuma

BU DA OLDU : PKK DENİZ OTOBÜSÜ KAÇIRDI!


Gölcük seferi yapan Kartepe isimli deniz otobüsü saat 17.45 sıralarında kaçırıldı. Deniz otobüsünü kaçıran dört kişinin, PKK-HPG mensubu olduğunu söylediği ve amacının medyada yer almak olduğunu açıkladığı iddia ediliyor.

8 Kasım 2011 Salı

TARİHİ MİRAS SATILIĞA ÇIKARILDI



Kısa zaman önce restorasyon çalışmaları sırasında "yanan" Haydarpaşa Garı ve İstanbul'la özdeşleşmiş birçok tarihi mekan AKP'nin Kanun Hükmünde Kararnameleri'yla satılığa çıkartılmış.


İşte konuyla ilgili Sol.org'un haberi...
Yaz aylarında çıkan bir KHK ile Maliye Bakanlığı'na verilen yetkisi sayesinde, Haydarpaşa Garı, Sirkeci Garı, Sirkeci Postanesi, Kuleli Askeri Lisesi gibi birçok tarihi yapı satılıyor. Satış işleminde bu yapıları yıkıp yerlerine yenilerini yapma yetkisi de veriliyor.

4 Kasım 2011 Cuma

TRAFİK KURALLARINA UYMAMAK CAİZ Mİ?


Zaman gazetesinde bugün, trafik kazaları ile ilgili ilginç bir röportaj yayımlandı. Röportajın garipliği, yalnızca bir ilahiyat profesörü ile yapılmasından değil, “Belirlenen hız limitini aşmak ve trafik kurallarına uymamak caiz mi?” gibi sorulardan da ileri geliyor.


ATA’YI ANMA VE CUMHURİYETE SAYGI İÇİN 10 KASIM

Atatürkçü Düşünce Derneği Genel Merkezi'nin 10 Kasım dolayısıyla yaptığı basın açıklaması:

"Emperyalist işgale karşı vermiş olduğu bağımsızlık ve özgürlük mücadelesiyle, işgal altındaki bütün ulusların umudu ve önderi olmuş, yapmış olduğu devrimlerle bir ulusun küllerinden yeniden doğmasını başarmış, içinde bulunduğu çağın en modern ve çağdaş devletini kurarak bizlere emanet etmiş, Büyük devrimci Mustafa Kemal Atatürk aramızdan ayrılalı 73 yıl oldu.

Bedeni aramızdan ayrılsa da; devrimleri, ilkeleri ve hedefleriyle O bize önderlik etmeye, bizim pusulamız olmaya devam ediyor. İnsanlık var oldukça da devam edecektir. Çünkü insan onurunun ve bütün mazlum ulusların O’nun düşüncelerine ihtiyacı vardır.

3 Kasım 2011 Perşembe

NESİN VAKFI BAYRAM MESAJI



Sevgili Dostlar,
Kurban Bayrami vesilesiyle Vakif’ta yaptigimiz calismalardan soz etmek istiyorum.

Nerdeyse varimizi yogumuzu goturen sel felaketinden sonra Vakif binamizi camurdan temizlemekle kalmamis ayrica depreme karsi guclendirmistik de.
Ne kadar dogru bir karar verdigimizi bugun cok daha iyi anliyoruz.
Binamiz gercekten hic saglam degilmis.
Simdi dunya batsa ayakta kalacagina inandigimiz bir binada yasiyoruz.
Artik guvendeyiz, rahat uyuyoruz.
Bunu yardimlarinizla gerceklestirdik.
Cocuklarimiz adina tekrar tekrar tesekkur ederiz.
Su anda Aziz Dedemizin Dereboyu’ndaki calisma evinin guclendirmesine de devam ediyoruz.

1 Kasım 2011 Salı

SİZ KİMİ KANDIRIYORSUNUZ !


Yakın tarihin labirentlerinde, ezber bozan, şaşırtıcı bir yolculuk...

Ülkelerin geçmişi ile bugünü arasındaki benzerlikler şaşırtıcıdır.30 mayıs 1876 askeri darbesiyle tahttan indirilen Abdülaziz'in başına gelenler ile Cumhuriyet döneminde ağır ekonomik kararlar alan hükümetlerin başına gelenler benzerdi.

MHP'nin bugün başörtüsünden yana tavır almasında şaşırtıcı bir yan yoktu, çünkü dönemin Cumhuriyetçi Köylü Millet Partisi'nde bundan 39 yıl önce Nihal Atsız ve Alparslan Türkeş ayrılığıyla birlikte büyük bir tarihsel dönüşüm yaşanmış, oy alabilmek için İslam motifinden yararlanma kararı verilmişti.

Tarikatlar geçmişte ülkenin sosyoekonomik ve siyasi hayatında önemli bir rol oynadı, ya bugün? Başka bir açıdan günümüz tarikatları...

Dünün eli silahlı Akıncı Gençler'i bugün ne yapıyor?

AKP'lilerin eşleri neden ve nasıl örtündü?

Osmanlı istihbarat örgütünü İngilizler neden ve nasıl kurdu?

Dincilerin Mehmed Âkif Ersoy'la ilgili yalanı artık son buluyor.

Doğruyu bulmak zekâ ve bilgi meselesinden çok, kişilik ve ahlak sorunudur.

SÖYLEV- GAZİ MUSTAFA KEMAL ATATÜRK-

Atatürk'ün henüz ''Gazi Mustafa Kemal'' sanını taşıdığı 1927 yılında, Cumhuriyet Halk Partisi'nin 15-20 Ekim Günleri arasında Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin büyük salonunda toplanan İkinci Kurultayında okuduğu tarihsel Söylev'i tam altı gün boyunca baştan sona dinlemiş olan Ord. Prof. Dr. Hıfzı Veldet Velidedeoğlu'nun sadeleştirdiği ve günümüz Türkçesine çevirdiği bu büyük eser Cumhuriyet Kitapları tarafından okuyucuyla buluşturuldu.


Ord. Prof. Dr. Hıfzı Veldet Velidedeoğlu Söylev'i şöyle tanımlar:

'' Bu Söylev, çağdaş Türkiye Cumhuriyeti'nin; nereden başlanıp, hangi olumsuz koşullar altında, hangi engel ve aşamalardan geçilerek nasıl kurulduğunu, belgelerle anlatan anıtsal kitaptır. Bu nedenle günümüzün ve geleceğin bütün kuşakları Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluş tarihini ve böylece Türk Ulusu'nun tutsaklıktan kurtuluşunun öyküsünü öğrenmek için Söylevi okuyacaklardır.''

Ord. Prof. Dr. Hıfzı Veldet Velidedeoğlu'nun belirttiği gibi Atatürk'ün Söylevi , sihir taşıyan bir değnek değil, ışık tutan bir meşaledir, bu meşale yalnız yakın geçmişin ve günümüzün durumunu açık seçik göstermekle kalmayıp, bunlar arasındaki karşılaştırmanın sonucunu da göz önüne koyar. En önemlisi, geçmişin acı deneyimlerine göre gelecekte izlenmesi gerekn yola ışık tutar. Bu yol, akılcılık ve bilim yoludur.

Paylaş