30 Temmuz 2011 Cumartesi

MURDOCH VE MEDYA İMPARATORLUĞU

Dünya gündemini haftalardır meşgul eden Hacking Scandal (Telekulak Skandalı) İngiltere gibi insan haklarının geliştiği bir ülkede yasadışı telefon dinleme ve polise rüşvet iddaaları kamuoyunu endişelendirmişti.

Murdoch Grubu başkanı ve dünyanın önde gelen medya patronlarından biri olan Rupert Murdoch polise rüşvet ve telefon dinlemelerinin başındaki isim olduğu biliniyor.



Olayların patlak vermesinden sonrada Murdoch, ona ait onlarca medya şirketinden biri olan News of World’ü kapatmıştı. Olayın yargılanması bu günlerde İngiliz Parlamentosu’ndan seçilen bir komisyon tarafından yapılıyor. Şimdi en çok konuşulan olayın yargılanma boyutunu bir kenara bırakıp, Rupert Murdoch’ın sahibi olduğu kuruluşlara, İngiltere ve dünya gündemini yönlendirişindeki etikliğe bakalım.

Rupert Murdoch, dünyanın en büyük uluslararası medya gruplarından biri olan News Corporation’ın sahibi. Bu şirketin birçok ülkede ve uluslararası düzeyde saygın gazete, televizyon ve yan kuruluşları var. Yani birçok ülke gündemi, siyaseti, ekonomiyi hatta popüler kültürü News Corporation’a ait yayınlardan takip ediyor. Demokrasi ve çokseslilikten, bireylerin özgür iradesinden bahsettiğimiz 21. yüzyıl demokrasisinde, bu dayatmacı ve her koldan gelen bir medya şirketi olması endişe vericidir.

Ufak bir örnek verelim.  11 Eylül sonrası müdahale edilen Irak için, Murdoch’a ait ulusal ve uluslararası 175 gazetenin tamamı Irak Savaşı’nı savunan, Bush Hükümeti’nin lehine bir yayın çizgisine girmişti. Elbette Rupert Murdoch’ın muhafazakar kimliğini yargılamayız. Bir medya kuruluşunun sahibi olup, inandığını düşünce lehine yayınlar yapabilir. Ancak yüzlerce gazete, televizyon, internet sitesi, yapım şirketi satın alıp dünya kamuoyuna kendi görüşünü dayatamaz.


Tüm bu yaşananlar demokrasi kavramının bir kez daha gözden geçirilmesi gerektiğine işaret ediyor. Demokrasi ve insan hakları adına tüm dünyada örnek gösterilen İngiltere’de – ulusal gündem bazında Birleşik Devletler’de- toplumun haber alma özgürlüğünün bu denli yıpratıldığı bir düzende, parlamenterlerin ve halkın özel-siyasi hayatının dinlendiği bir düzende, bir kişinin dünyanın çeşitli ülkelerinde bir siyasi görüşü pompalayan medya kuruluşlarının alınmasına izin veren bir düzende demokrasi işlemiyor demektir.

İngiliz halkı ve dünya kamuoyu bu vahim duruma uyanmalıdır. Siyasete ve sosyal yaşama müdahale eden medya imparatorluklarına demokrasi ve insan hakları adına son verilmelidir. Çünkü; şuanda Murdoch’ın yaptığı şey demokrasi, haber alma özgürlüğü, tarafsız yayın değil vahşi kapitalizm, dayatmacılık gibi demokrasi ve 18. yüzyıl hümanizminin düşmanı olan kavramlardır.


0 yorum:

Yorum Gönder

Paylaş