12 Kasım 2013 Salı

CEMAAT ÇALIŞIYOR: ERDOĞANSIZ AKP, SARIGÜLLÜ CHP


"Kimileri Erdoğan-Arınç çatışmasını i) yol kazası, ii) Arınç’ın sitemi / serzenişi, iii) aile içi ağız dalaşı, iv) Arınç’ın birikmiş kırgınlığı, v) siyasi hayatını tamamlayan Arınç’ın hırsı olarak değerlendirip; ‘akut’ (birden patlayan / süreli olmayan rahatsızlık) teşhisi ile açıklamaya çalışıyor.

Ben ise rahatsızlığın ‘kronik / müzmin’ (kalıcı, yerleşmiş) olduğunu düşünüyorum.



1) Arınç’ın son açıklamasında; daha önce de Başbakan ile arasında bazı kırıcı konuşmalar geçtiğini belirtmesi, aralarındaki çelişkinin ‘tarihi derinliği’ olduğunu gösteriyor.



2) Açıklamasında; RTE’nin ‘öğrenci evleri’ sözlerine karşı yaptığı ilk tevilin ardından bazı bakanlardan tebrik telefonları aldığını belirtmesi, hükümet içinde yalnız olmadığını vurguluyor.


3) Ancak, en önemlisi; Arınç’ın konuşmasında, parti içinde ‘özgül ağırlığı’nın olduğunu söylemesidir. Arınç’ın esas söylemek istediği; AKP içinde özel bir siyasi ağırlığının olduğudur. Arınç’ın AKP içinde, RTE’den sonra, partililer üzerinde en fazla etkiye sahip ikinci kişi olduğu söylenebilir. Nitekim, 2007 yılında RTE’yi cumhurbaşkanlığından feragat ettirip, RTE’ye Abdullah Gül’ü kabul ettiren etmenlerin başında, Arınç’ın Gül lehine ‘özgül ağırlığı’nı koyması gelir.


***
Arınç bu planlı çıkışı neden yapıyor?


İçeride ve dışarıda RTE’nin giderek siyaseti ‘tek adam’ olarak oynaması büyük rahatsızlık yaratıyor. RTE, her geçen gün etrafına topladığı ‘çapsız’, ‘saygınlıktan yoksun’, ‘yalakalıkta önder’ danışman ve benzerlerine daha çok yaklaşıyor; parti içinde ağırlığı olan, saygınlığını koruma haysiyetine sahip kişilerden uzaklaşıyor. İslami siyaset ağırlıklı ve diktaya dayanan bir rejim kurmaya hevesleniyor. İçeride ve dışarıda, artık açık ve seçik ‘Erdoğansız AKP’den bahsediliyor."

Cüneyt Ülsever/Yurt

Odatv.com

"Hakkınızda en çok konuşulan şeylerden biri de, Fetullah Gülen hareketiyle bir ilginiz olduğu… Doğru mu?

Sarıgül: Ben, bölgemdeki cemaatlerin yurtlarına, okullarına, elimden gelen desteği veriyorum. Çünkü Türkiye’de bir cemaat gerçeği var. Evet, o cemaat okullarındaki gençlerinin iftar yemeğine ya da sahurlarına yardımcı oluyorum ama Ermeni ve Musevi yurttaşlarımızın okullarına da oluyorum. Camilerimize, cem evlerimize destek verirken, kilise ve sinagoglara da destek veriyorum. Hiçbirini ayırmıyorum."


Ayşe Arman/ Hürriyet










0 yorum:

Yorum Gönder

Paylaş