This is default featured slide 1 title

Go to Blogger edit html and find these sentences.Now replace these sentences with your own descriptions.

This is default featured slide 2 title

Go to Blogger edit html and find these sentences.Now replace these sentences with your own descriptions.

This is default featured slide 3 title

Go to Blogger edit html and find these sentences.Now replace these sentences with your own descriptions.

This is default featured slide 4 title

Go to Blogger edit html and find these sentences.Now replace these sentences with your own descriptions.

This is default featured slide 5 title

Go to Blogger edit html and find these sentences.Now replace these sentences with your own descriptions.

29 Ekim 2013 Salı

CUMHURİYET BAYRAMI NEDİR


Kıvılcımlı bu makaleyi 1968 yılında Cumhuriyet’in Kuruluşunun 45.yılı nedeniyle yazmıştı.
İşte 45 yıl önce yazılan o makale:

 CUMHURİYET BAYRAMI NEDİR


Bunu, bize en iyi özetleyen kişi, Cumhuriyet’in ölümsüz kurucusudur.
Mustafa Kemal, Türkiye’nin yüzyıllardan beri iki büyük kahredici gücü, iki büyük lanetleme gücü ezdiğini haykırdığı gün, Türkiye Büyük Millet Meclisinin gönderine ilk Cumhuriyet bayrağını çekmişti.
Bu iki kahredici, lanetleme, baş belası güç neydi?
Mustafa Kemal’e göre; birisi Emperyalizm, öteki Saltanat’tı.

YURTTA CUMHURİYET ÇOŞKUSU: '' HALK CUMHURİYETİNE SAHİP ÇIKIYOR ''

Cumhuriyetimizin 90. yılı tüm yurtta çoşkuyla kutlandı. Halk Cumhuriyetin'e sahip çıkma iradesini alanlarda haykırdı.

İSTANBUL

''Cumhuriyet gaza boğuldu''

 TGB, İşçi Partisi ve CHP nin çağrısıyla İstiklal Caddesinde toplanan onbinlere Polis Müdahalesi oldu ve taksim yine gaza boğuldu.











17 Ekim 2013 Perşembe

29 EKİMDE KADIKÖY'E



29 Ekim Salı günü İstanbul Kadıköy'de düzenlenecek miting için Facebook üzerinden yapılan çağrıda, "29 Ekim'de karanlığa teslim olmayan tüm yurttaşlar olarak Kadıköy'de toplanıyor, BOYUN EĞME'yeceğimizi gösteriyoruz" denildi.

Boyun eğmeyenlerin buluşması için yapılan çağrı şöyle:

14 Ekim 2013 Pazartesi

ŞİMDİ BRECHT ZAMANI

                                                                        


"Öyle yazarlarım var ki yıllar boyu peşimi bırakmıyorlar, peşlerini bırakmıyorum. İşte Nâzım Hikmet, Aziz Nesin… işte Brecht. Tanışmamız 60’lı yıllar. İlk Brecht oyunum Ankara Sanat Tiyatrosu’nda Asaf Çiyiltepe’nin yönettiği Arturo Ui’nin Önlenebilir Yükselişi, yıl 1966. Bir önceki oyunuma Nâzım Hikmet’le 35 Yıl demiştim. Demek ki bu yıl da Bertolt Brecht’le 46 Yıl diyebilirim. Gene uzun bir yolculuk."


BEN BERTOLT BRECHT
Kabare
BERTOLT BRECHT’in
şiir, öykü ve şarkılarından
uyarlayan, yöneten
GENCO ERKAL



3 Ekim 2013 Perşembe

TÜRKİYE SEÇENEĞİNİ ARIYOR


soL okurları Türkiye'nin geleceğini masaya yatırıyor. "Haziran'dan 29 Ekim'e Türkiye Seçeneğini Arıyor" başlığıyla yurt çapında yapılacak toplantılar sosyal medya üzerinden de duyurulacak. soLokur tarafından yapılan açıklama şöyle:
Hazirandan 29 Ekim’e TÜRKİYE SEÇENEĞİNİ ARIYOR
Cumhuriyet tartışması hiç bitmedi. 1923 yılında kuruldu. Kuruluşu tartışıldı. Tartışmalar süreç içerisinde biçim değiştirdi ama Cumhuriyet hep tartışılmaya devam etti. Sahip çıkanlar da tartıştı, sahip çıkmayanlar da!
12 yılı aşkın bir süredir AKP, gerici ve yağmaya dayanan zorlu büyük bir dönüşüm gerçekleştirdi. 1923 yılında kurulan Cumhuriyetin kuruluş paradigması ile hesaplaştı.
Türkiye’de rejimin İslamiyet ile bağının sağlanması gerektiğini söyledi, Kürtlerin 1923 yılında kurulan Cumhuriyet’te yok sayıldığını söyledi, Kürtlerin haklarını değil kendi tabanını konsolide etmekle uğraştı.
Yeni bir rejim inşa etti. Yeni rejim, Osmanlı özlemleri ile yoğruldu. Dış politikada ülkemiz ateşe atıldı. Emperyalizmin taşeronluğu için kavgaya girişildi.
Yeni rejimde kadınlar eve kapatılacak, çocuk doğuracak, ucuz emek gücü olacaktı. Gençlik dindar olacaktı. Alkollü içkiler içilmeyecek, AKP herkesi habersiz partisine üye yapacak, ama halk siyaset yapmayacaktı. Yeni rejim Sünni mezhebini politik arenaya taşırken Alevileri her seferinde yok saydı. Bir de yeni rejimin laik olduğu her fırsatta dile getirildi.
Cumhuriyet büyük bir nitelik değiştirdi ama Türkiye’deki rejim İslam Cumhuriyeti miydi?
Haziran Direnişi ile halk AKP’nin bu yeni rejimini istemediğini ilan etti.
Cumhuriyet tartışması kaldığı yerden devam etti.
AKP’ye boyun eğmeyen halk nasıl bir Cumhuriyet istiyor?
Haziran direnişinin önündeki seçenekler neler?
Hangi seçenekler gerçekçi ve halk için?
1923 yılında kurulan Cumhuriyete geri dönüş mümkün mü?
AKP’nin Kürtlere, Alevilere açılımlarla süslediği yeni rejiminde demokrasiden söz edilebilir mi?
AKP’nin yeni rejimine faşizm denir mi?
Tüm vatandaşların eşit ve özgür yaşayacağı bir Cumhuriyet biçimi var mı? Bu Türkiye için seçenek olabilir mi?
soL okurları ülkemizin önünde duran bu soruların yanıtlarını tartışmaya çağırıyor.
Günden güne ülkemizin Cumhuriyet fikrinden uzaklaştırıldığını düşünenler! Çağrımız aynı zamanda size!
Evinde bunalan, aldığı ücretle ay sonunu getiremeyenlere.
Tribünlerde siyaset yapma denilenlere,
Suriye halkı ile düşmanlığı olmayanlara,
Dindar nesil olmak istemeyenlere, kadınlara, işçilere, emekçilere, aydınlara, sanatçılara, gazetecilere!
Solokurları soruyor:
Türkiye’nin seçeneği var mı? Bu seçenek nedir? Nasıl yaratılır?
Solokurları tüm Türkiye’de düzenlenecek toplantıların duyurularını aşağıdaki adreslerden paylaşacak.
İletişim kurmak için:
solokur@sol.org.tr
facebook.com/soLokur
facebook.com/groups/soLokur
twitter.com/soLokur

Paylaş