This is default featured slide 1 title

Go to Blogger edit html and find these sentences.Now replace these sentences with your own descriptions.

This is default featured slide 2 title

Go to Blogger edit html and find these sentences.Now replace these sentences with your own descriptions.

This is default featured slide 3 title

Go to Blogger edit html and find these sentences.Now replace these sentences with your own descriptions.

This is default featured slide 4 title

Go to Blogger edit html and find these sentences.Now replace these sentences with your own descriptions.

This is default featured slide 5 title

Go to Blogger edit html and find these sentences.Now replace these sentences with your own descriptions.

2 Şubat 2014 Pazar

AKADEMİSYELERİN #akademikzam İSTEĞİNİ DUYAN VAR MI?


Yıl 2012  akademisyenlerin özlük haklarına iyileştirme yapılacağı Bülent Arınç tarafından açıklanmış, SETA, ÜAK ve yetkili sendika özlük haklarına ilişkin rapor hazırlamış ve gerekli merciilere bu raporlar sunulmuş..
Aylar yıllar geçti akademisyenlerin beklediği yapılacağı söylenen iyileştirme bir türlü gelmez oldu, seslerini duyurmak isteyen akademisyenler ÖGEDER* öncülüğünde twiterda #akademikzam kampanyası başlattılar. O da yetmedi meclis önünde tezlerini yaktılar.
Seslerini duyurmak için mecliste kapı kapı dolaştılar dertlerini anlatmaya çalıştılar. 
Binlerce tweet, meclis önünde eylem .. Hiçbir ulusal kanla hiçbir gazete gerçek anlamda duymadı seslerini. 
Salı gününü beklemekte akademisyenler belki meclis tatile girmeden son torba yasada yer alır talepleri diye..

Akademisyenlerin hakettikleri ve geçikmiş iyileştirmelerini almalarını diliyorum.

(* ÖGEDER : Öğretim Elemanları Derneği http://www.ogeder.org/)


Binlerce twetten birkaçı:

bu saatte herkez uyurken bizler hala calisiyorsak. birseyler uretmeyi dert ediyorsak devletiminde mi vermeli. sn



Sn basbakanim ayin 25i maastan kalan 30 tl,6 aydir sinmaya bile gitmiyorum.30 tl ile ay sonu nasil gelir


gelene kadar durmak yok.

 
1)Maaş hakkının teslimi,2)Kaliteli akademisyen adaylarının teşviki,3)Bilim adamı/Aydın yetiştirilmesinin temini için zorunludur

27 Ocak 2014 Pazartesi

PARTİLERİN OY PUSULASINDAKİ SIRALAMALARI BELLİ OLDU

  Yüksek Şeçim Kurulunda yapılan kura sonucunda oy pusulasında partilerin sıralaması :


1- Hür Dava Partisi (HÜDA-PAR)
2- Demokratik Sol Parti (DSP)
3- Alternatif Parti (ALP)
4- Doğru Yol Partisi (DYP)
5- Toplumsal Uzlaşma Reform ve Kalkınma Partisi (TURK-PAR)

6- Halkın Kurtuluş Partisi (HKP)
7- Türkiye Komünist Partisi (TKP)
8- Genç Parti (GP)
9- Büyük Birlik Partisi (BBP)
10- Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP)
11- Muhafazakar Yükseliş Partisi (MYP)
12- Yurt Partisi (YURT-PAR)
13- Demokrat Parti (DP)
14- Emek Partisi (EMEP)
15- Özgürlük ve Dayanışma Partisi (ÖDP)
16- Millet Partisi (MP)
17- Saadet Partisi (SP)
18- Hak ve Özgürlükler Partisi (HAK-PAR)
19- Liberal Demokrat Parti (LDP)
20- Barış ve Demokrasi Partisi (BDP)
21- Bağımsız Türkiye Partisi (BTP)
22- İşçi Partisi (İP)
23- Halkların Demokratik Partisi (HDP)
24- Cumhuriyet Halk Partisi (CHP)
25- Hak ve Eşitlik Partisi (HEPAR)
26- Milliyetçi Hareket Partisi (MHP)
27- Halkın Yükselişi Partisi (HYP)
 

24 Ocak 2014 Cuma

Bu Sefer Delikten Süpürülecek mi?



SoL portal'ın haberinde Türkiye'deki eski ABD büyükelçileri Abramowitz ve Edelman'ın, yazdıkları yazıda Erdoğan'ın Türkiye demokrasisine zarar verdiğini, ABD'nin bu duruma müdahale etmesi gerektiğini savunduğu belirtildi:

(soL - Dış Haberler) Geçen sene Ekim ayında yazdıkları ve özetle "Erdoğan başarısız" dedikleri raporun ardından, eski büyükelçiler Morton Abramowitz ve Eric Edelman ABD'nin Erdoğan ve Türkiye'ye müdahale etmesi gerektiğini savundular.

Washington Post'ta yayımlanan "ABD Türkiye'ye rotasını değiştirmesini anlatmalı" başlıklı yazıda, son 10 yıldaki başarıları ne olursa olsun, Recep Tayyip Erdoğan'ın ülkesnin riskli demokrasisini yok ettiği savunuldu. Bu durumun Türkiye ve Türkiye'nin Batılı müttefikleri için temel sorun olduğunu düşünen yazarlar, "Sessiz kalmak, kısa vadeli çıkarlara zarar verir korkusuyla konuşmamak, Türkiye'nin uzun vadeli istikrarını riske atıyor" dediler.

Yolsuzluk ve rüşvet operasyonunu hatırlatan Abramowitz ve Edelman, Erdoğan'ın bu iddiaları titizce araştırmak yerine onların üzerini örttüğünü ifade etti. Polislerin ve hakim-savcıların yerlerinin değiştirildiğini, gazetecilere konu hakkında yasaklar getirildiğini söyleyen yazarlar, bu hamlelerin yalnızca durumu atlatmak için değil, muhalifleri bastırmak ve kendi hakimiyetini güçlendirmek için yaptığını savundular.

'Uzlaşma değil, yok etme'
Erdoğan'ın bu taktiklerinin yeni olmadığını düşünen eski büyükelçiler, kendisine meydan okunduğu zaman uzlaşma yerine yok etmeyi amaçladığını belirttiler.

Erdoğan'ın askerin siyasi etkisini başarılı bir biçimde bitirdiğini belirten yazarlar, bunun ardından medya, iş dünyası ve sivil toplum gibi diğer iktidar merkezlerine yöneldiğini, şimdi de sıranın Fethullah Gülen cemaatine geldiğini iddia ettiler. Abramowitz ve Edelman, gerçek ya da yapay olsun, Başbakan Erdoğan'ın krizleri hukukun üstünlüğünü ekarte etmek için sömürdüğünü ileri sürdüler.

Gezi Parkı göndermesi
Gez Parkı ile başlayan ve 17 Aralık operasyonu ile devam eden mücadeleleri yalnızca içerideki rahatsızlıklar veya basit siyasi kavgalar olarak görmeyen büyükelçiler, bunların ortaya çıkışı ile hükümetin tepkisini "semptomatik" olarak nitelendirerek, mücadelenin giderek otoriterleşen ve kendi yönetimine karşı oluşan direnişi azaltmaya çalışan AKP'yle, muhafazakar Gülen'cilerden liberallere ve laiklere kadar uzanan muhalefet arasında gerçekleştiğini kaydettiler.

Yazarlar, önümüzdeki yerel seçimlerde AKP'nin oylarının azalabileceğini ileri sürdüler.

ABD ne yapacak?
Türkiye'nin "demokrasisinin aşağıya düşmesi"nin ABD için bir ikilem yarattığını ifade eden yazarlar, Erdoğan'ın şu andaki söyleminin Türkiye'yi kusurlu bir demokrasiden otokrasiye dönüştürebileceğini söylediler. Bu durumun ABD'nin bölgedeki kuşatılmış güvenirliğine zarar vereceğini savunan yazarlar, Türkiye ekonomisini de tehdt edeceğini belirttiler.

Erdoğan'ın oeprasyonların arkasında ABD'nin bulunduğu imasının ABD'yi zor durumda bıraktığını söyleyen Abramowitz ve Edelman, ABD'ninağırlık koyması durumunda Erdoğan'ın haklı çıkması nedeniyle daha fazla taraftar toplayacağını söyledi.

Daha önce yazdıkları raporu hatırlatan yazarlar, ABD'nin kamuoyunda sessiz ama özel görüşmelerde "azarlayan" konumda bulunma halinin, Erdoğan'a etki etmediğini belirterek ABD'nin Türkiye siyasetinin değişmesi gerektiğini savundular. Yazarlara göre ABD'nin sessizliği, yıllar boyunca Erdoğan'ı cesaretlendirdi.

ABD'nin kararsızlığı bırakarak Erdoğan'ın "diktatoryel" eğilimleri ile yüzleşmesi gerektiğini savunan yazarlar, ABD'nin Türkiye üzerinde etkisinin görünenden daha fazla olduğunu savunarak, "Türkler ABD'ye güvenmezler, ancak onunla aralarının bozulmasını da istemezler" dediler.

soL portal

Paylaş